Eğer Adana’ya sadece güzel kebaplar yiyip, şalgam suyu içmeye gelmediyseniz ve eğer yeterli vaktiniz varsa, Adana çevresinde gezilecek çok yer var. Arabanız olduğu sürece ve vaktinize bağlı olarak bunlardan bir veya birkaçını gezebilirsiniz. Bizim gözümüz aslında, Varda Köprüsü‘nde idi, Adana ile ilgili yaptığım tüm aramalarda en öne çıkan yer Varda Köprüsü idi ( Alman Köprüsü olarak da biliniyor). Neden? Çünkü bu köprü özellikle James Bond -Skyfall filmindeki muhteşem sahnelerle daha da ünlendi. Hatta kimi İngilizce sitede ‘James Bond Bridge’ olarak da geçiyor.
Varda Köprüsü, Adana merkeze yaklaşık 63-64 km uzaklıkta, Karaisalı ilçesinde. 1900 lü yılların başında Almanlar tarafından inşa edildiği için Alman Köprüsü de deniyormuş ama asıl isminin Varda oluşunun hikayesi (eğer gerçekse) çok ilginç…Köprü inşaatında çalışan iki Türk işçisi köprünün ne kadar yüksek olduğunu merak etmiş çünkü o zamana kadar bu kadar büyük ve yüksek köprü görmemişler. Aralarında anlaşmışlar, paydos olunca köprünün üstünde biri duracak ve kereste atacak, diğeri de aşağıya gidecek ve kaçda aşağı vardı diye sayacak. Tamam demişler paydosda işe koyulmuşlar. Yukardaki bir iskele parçasını aşağıya attıkça ne oldu diye sormuş, aşağıdaki “Var daha” demiş. Saymaya devam etmiş: 2, 3, 4, 5 … Tekrar ne oldu diye sormuş. Aşağıdaki ‘Var daha dedik ya’ demiş. 7, 8, 9, 10, 11 diye giderken ‘varmadı mı daha’ demiş, diğeri de ‘Vardaa, vardaa’ derken Almanlar koşmuşlar durumu görmüşler, işçiler de meraklarını anlatınca bundan sonra Almanlar da bu köprüye Varda demişler.
Bu hikayesi tabiki, gerçek mi değil mi inanmak size kalmış. Biz bu köprüyü görmek istiyorduk ama hem uzak olduğu hem de artık köprü üzerine çıkışa izin verilmediği (aktif kullanılan bir tren köprüsü) için istikameti ters yöndeki ve merkeze çok daha yakın olan Misis Köprüsü ve Yılan Kale‘ye çevirdik. Siz şayet Varda Köprüsü yönüne gidecekseniz, onun yakınlarındaki Kapıkaya Kanyonunu unutmayın, fotoğraflardan Fethiye SaklıKent gibi duruyor, muhteşem. Şuraya linkini bıraktım.
Misis Köprüsü, Adana merkezden 27 km uzaklıkta, Ceyhan Nehri üzerinde 9 gözlü bir taşköprü. Köprü ile ilgili ayrıntılı bilgiyi bu linkten okuyabilirsiniz. Adana’dan çıkınca dümdüz bir yolda ilerliyorsunuz zaten, yeşil yeşil ve sonra Misis Köyüne dönüyorsunuz ve işte karşınızda Misis Köprüsü !
Bu arada, fazla turistik bir yer bekliyorsanız, beklemeyin, değil, en fazla köprünün bir ucundaki sıralı restoran/cafelerden birinde oturabilirsiniz ya da köprünün diğer ucunda, kazıların devam ettiği taraftaki köy kahvesinde yaşlı amcalarla ağacın altında.. Biz karnımız tok olduğu için sadece baktık, biraz durduk, muhteşem manzaranın ve çağıl çağıl akan Ceyhan Nehrinin keyfini çıkarttık ve yolumuza devam ettik. Bu arada bir dip not da, Misis Köprüsü, Lokman Hekim‘in ölümsüzlük formülünü Ceyhan Irmağı’na düşürdüğü rivayet edilen yer olarak bilinmekteymiş. Geçen sene 21-22 Ekim tarihlerinde Uluslararası Ölümsüzlük Şehri Misis Kültür Sanat Festivali düzenlenmiş, belki 2018 dekini takip etmek istersiniz, takipde kalın.
Manzaranın tadını çıkartıp, köylü çocuklarla muhabbet ettikten ve köprünün üzerinden geçtikten sonra istikamet, 3-4 km ileride olan Yılan Kale ! Turizm Ofisinden aldığımız kataloğa göre, Orta çağda 11. yy da yapılmış Haçlı kalelerinden biriymiş Yılan Kale. Ovadaki diğer kaleleri de görüş alanı içine alan kalenin 8 yuvarlak burcu varmış. Eski adı Govara olan kaleyi, 1671 yılında buradan geçen Evliya Çelebi Şahmeran Kalesi olarak tanıtmıştır ve ünlü Şahmeran hikayesinin kaynağı da işte bu kaleymiş. Aşağıdaki görsel, internetten alıntıdır çünkü bende drone yok:)
Sizce de Yılan Kale, Game of Thrones da yer alabilecek kadar muhteşem değil mi? Ana yolda ilerlerken uzaktan Yılan Kale’yi gördüğümüzde ‘bu dağa nasıl tırmanacağız?’ diye düşündük ama yol, beklediğimizden daha iyiydi. 1 km kadar tepeye tırmanmanız gerekiyor o yol biraz dar ve toprak o kadar . Ana yoldan Yılan Kale görüntüsü:
Biz sıcak bastığı ve çıkış gittikçe dikleştiği için kalenin burçlarına kadar çıkmadık ama çıkanları gördük, en tepeye kadar çıkabilenler sanırım muhteşem bir manzara ile ödüllendirilmiş oluyorlar. Çıkabildiğimiz kadarı ile manzaramız:
Can ve Yılan Kale…
Kalenin girişinde minik bir kahve var, manzarası Ceyhan Ovasının muhteşemliği olan… Küçük dediğime bakmayın, kahve fiyatı Starbucks fiyatı ama bu manzara insanın ömrünü uzatır, değer yani o paraya… İngiltere kırsalı değil, Ceyhan Ovası canım:)
Biz Yılan Kale’den sonra Kozan Kalesi ve Anavarza Antik Kenti‘ne gitmedik, aynı istikamette ama bir 30-40 km ötedeydi ve zaman ayıramadık, sizin vaktiniz olursa bu muhteşem güzellikleri kaçırmayın. Anavarza ile ilgili bilgiyi buradan , Kozan Kalesi ile ilgili bilgiyi de şuradan bulabilirsiniz.