İnsan çok sevdiği bir yeri anlatmakta güçlük çeker mi? Ben çekiyorum; belki de herkes bizim kadar sevemediği ya da oradayken benim gibi hissedemeyeceği için tam olarak anlatamıyorum. Yaz bitmeden ve Kaş bu kadar popüler olmuşken biraz Kaş Plajlarından bahsetmek istedim.
Kaş’ta hemen her yerden denize giriliyor o yüzden nerede kalırsanız kalın, denize yakınsınız demektir. Sene 1993, Kaş’ı ilk ziyaretimde ki aslında saymıyorum bile onu ben, çünkü turla gelmiş ve sadece 1 saat kadar kalmıştık ve o kısıtlı sürede Yarımada girişinde hemen bir ıslanıp çıkmıştık ama gerçek tanışmam 1996 da oldu ve o zamandan bugüne kesintisiz devam etti…
En en sevdiğim deniz: Küçük Çakıl ! Bu net, hem de çok net! Ben sabahları kalkınca hiç üşenmeyip sadece 10 dakika için Küçük Çakıl’a inerim ve oradaki herhangi bir plajdan (genellikle Çınarlar olur ya da Nur Beach ) suya bir atlar, yüzümü orada yıkarım, biraz şımarığım bu konuda 🙂
Küçük Çakıl Bölgesinin ve Derya Beach‘in bizim odamızın balkonundan görünüşü :
Küçük Çakıl aslında mini minnacık bir plaj. muhteşem bir rengi var ve halk plajı. Havlunuzu serip oturuyorsunuz ve tam soğuk su kaynaklarının çıkış noktalarından olduğu için muhteşem bir soğukluğu var.
Halk Plajının iki yanında sıra sıra diğer plajlar uzanıyor. İlki Derya Beach, çok popülerdir, özellikle son senelerde akşam üzeri Happy Hour larından ve müziğin sesini daha yükseltmesinden dolayı daha genç bir kitlesi var ve son senelerdeki bu değişimle beraber sabahın 7 sinde çalışanların en ön sıralara havlu atıp yer tutmalarından dolayı tercih etmiyorum halbuki çok severdim, mutfağı da çok başarılı idi ama son yıllarda ancak kötü yerlerde şezlong bulabilirsek buluyoruz ki o havlu ile rezerve edilen şezlongların sahipleri bazen öğleden sonra 3 te falan geliyorlar. Her sabah odamdaki balkonumdan rezerve havluların serildiğini görebiliyorum ben. Halk Plajının diğer tarafında Çınarlar Beach var, o bölgenin en büyük plajı sayılabilir, benim tercihim orası, bu sene gerçek sahipleri işletmeyi devralmış, çok da iyi yapmışlar, daha bir düzenli, çalışanlar daha bir iyi, menü güzel, şezlonglar tüm Kaş’ta olduğu gibi ücretsiz ama kişibaşı 25 TL gibi bir harcama bekliyorlar sizden ki çok rahat harcıyorsunuz o miktarı.
Çınarlardan sonra sıra sıra, otellerin küçük plajları var , onlara da yer bulursanız girebiliyorsunuz ama kimisinde harcama limitleri çok yüksek idi, benim Çınarlardan sonra favorim, Nur Beach idi ama son iki-üç senedir çok fazla tiki mekanı olmuş, cıstak cıstak müzikler, eskiden çocuk havuzu olarak yapılan minnacık havuza (hakikaten küvet kadar) ellerinde kokteyl bardakları ile girip dans edenler pek bize göre değil ama en eski mekanımdır, gönül bağım var, sadece denize girip çıkmak için ve güzel kokteyller içmek için giderim.
Kaş’ın diğer bir plaj bölgesi, Limanağzı‘ndaki plajlardır; merkezdeki teknelerle (hemen çay bahçelerinin önündeki tentede göreceksiniz) kişi başı 20 TL karşılığı 10-15 dakikalık güzel ve esintili bir motor yolculuğu ile ulaşıyorsunuz. Deniz ne kadar dalgalı olursa olsun, Limanağzı korunaklı bir koy olduğundan deniz sakin olur, sadece gidip gelene kadar heyecanlı bir yolculuk yapar, dalgaların üstünden zıplaya zıplaya gelirsiniz, o halini çocuklar çok seviyor. Limanağzı plajlarında favorim ve herkesin favorisi Bilal’s Beach ve Nuri’s Beach ; her ikisi de koyun birer ucunda bulunuyor. bunların arasında 2 ya da 3 adet daha plaj var ama ne isimlerini bilirim ne de gitmişliğim vardır. Bilal daha çabuk dolmakta çünkü daha popüler, orada da şezlonglar için kişi başı 20-25 TL gibi bir harcama bedeli isteniyor; Nuri bu sene harcama bedelini 40 TL gibi -bence -abartı bir miktara çıkarmış ki sevmeme rağmen bu sebeple gitmedik bu sene oraya. Limanağzı bölgesinde denizin rengi özellikle öğleden önce o kadar muhteşem ki kendinizi Maldivlerde sanabilirsiniz. Ücretsiz olarak binebileceğiniz kano ile keyifli küçük bir tur yapabilir, şanslıysanız Bilal’deki kaplumbağalarla yüzebilirsiniz.
Kaş favorilerimden bir diğeri (sanırım hepsi favorim benim) is Büyük Çakıl Plajı ve özellikle ADA BEACH . Büyük Çakıl, Küçük Çakıl oteller bölgesinden yaklaşık 1 km ileride, biraz yokuş tırmanıp sonra da inmeniz gerekiyor ki yürüyenler var (biz de Can ile 1-2 defa yürüdük ama dönüşte araba kullandık) ama o sıcakta çok tavsiye etmiyorum yürümeyi. Arabanız yok ise, merkezden Büyük Çakıl bölgesine minibüsler var belli saatlerde, merkezdeki camiinin orada, Seçkin Lokantasının önündeki durakta tüm minibüs saatlerini asılı olarak bulabilir tüm yolculuklarınızı buna göre organize edebilirsiniz. Büyük Çakıl özellikle sabah saatlerinde billur gibi olur, hele ki dalga yoksa tam şnorkellik bir bölgedir, koca koca levrek ve çupralarla yüzebilir, mevsimine denk geldiyseniz mürekkep balığı yavrularını kovalayabilirsiniz. Taşlık denizle aranız çok yoksa deniz ayakkabısı öneririm ama sen kullanıyor musun derseniz, hayır, suyun her zerresini hissetmek istediğim için kullanmıyorum. Ada Beach’de oturursanız benim için Menemen yiyin olur mu? Ev yapımı köfteler ve karışık ızgara da muhteşemdir. Daha detaylı bilgi eski yazılarımda mevcut. NOT: Büyük Çakıl’da soğuk su kaynağına mutlaka gidin, o sıcaklarda muhteşem oluyor, hemen sağ uç noktasında, kayaların arasından çıkıyor.
Yarımada tarafına doğru gidecek olursanız, sizi ilk İnce Boğaz karşılar, hakikaten Yarımada yolunun başlangıcında incecik bir yolun iki karşılıklı ucu plajdır, dilerseniz Yarımadanın Kalkan yoluna bakan bölümündeki son derece durgun ama güzel denize girersiniz ya da diğer tarafta açık denize bakan tarafa. Eskiden örtümüzü yayar oturur su bile bulamazdık götürmemişsek ama artık küçük bir tesis ve kiralık şezlonglar var, özellikle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor ve denizin çok dalgalı olduğu dönemlerde daha da kalabalık oluyor.
İnceboğaz’ın panoramik görüntüsü ve boğazın her iki yanındaki plajlar:
İnceboğaz plajından bir az ilerlediğinizde 2 senedir faaliyette olan Kaş Belediyesi Sosyal Tesisleri sizi karşılıyor ki gerçekten güzel olmuş, şezlong 7.5TL , yarım ekmek karşık tost 10 TL gibi son derece uygun fiyatlı ve kocaman bir yer, şezlong kiralamak zorunda değilsiniz, kendi örtünüzü ya da sandalyelerinizi dilerseniz ağaçların altına da atabilirsiniz. Burada girişte bir de Kadınlar Plajı var ki kullananı çok az anladığım, kimse kimseye rahatsızlık vermiyor, o daha küçük bir koy olarak hizmette. Belediye Plajının tek dezavantajı, haftasonları özellikle yerli halkın da çok tercih ettiği bir yer olmasından ötürü kalabalık ve çocuk gürültülü olması onun dışında denizi çok güzel, işletme de güzel, otopark problemi yok.
Belediye Plajından sonra gelen koy, bir dalış cenneti olan ve özellikle öğleden sonra dalışları ve yeni başlayanlar için tercih edilen Hidayet’in Koyu . Eskiden dalış tekneleri ile gittiğimiz ve koyun açığında dalış yaptığımız bu muhteşem koyda son senelerde plajı işleten bir işletme ve bir otel var ve sanırım her geçen sene kapladıkları alan büyüyor. Deniz muhteşem ama o kadar kalabalık oluyor ki bu plaj, erken gitmeniz (erken derken 10-11) gerekiyor yoksa ne oturacak yer kalıyor (yer ayırmıyoruz diyorlar ama nasıl oluyorsa dolu her yer) ne de otoparkta arabanız için düzgün bir park bulabiliyorsunuz. Biz sadece 2-3 saat kalıyoruz o yüzden ve genelde ön tarafta taşlara örtümüzü serip oturuyoruz tüm yerli halk gibi. Bu muhteşem koyu hiç değilse 1-2 saatliğine ziyaret etmenizi öneririm ve tabi ki şnorkelle, bazen altınızda dalgıçları görüyorsunuz ve onların baloncukları size masaj yapabiliyor:) İşletmenin adı : Blanca Beach .
Yarımadanın diğer bölgelerinde Yarımada Otellerinin kendi plajları var, hepsi Küçük Çakıl’da olduğu gibi set üstünden ve müşteri kabul ediyorlar mı bilemiyorum.
Kaş’tan Kalkan yoluna giderken, yeni Marina’dan itibaren sıralanan plajlar da çok güzel, hele ki dediğim gibi deniz çok dalgalı ise (Kaş’ın öyle bir dalgası olabilir ki sizi merdivenlere çarpar valla, az morarmamıştır bacaklarım) tercihiniz bu bölgedeki plajlar olabilir, Halk Plajına da oturabileceğiniz gibi Marina içindeki lüks otelin (Doria) plajına giriş ücreti ödeyerek de girebilirsiniz, duyduğuma göre dışarıdan kum getirip kum plaj yapmışlar girişi ama hemen onun yanından girdim ben, çok şirin ağaçların altında şezlonglar ve masalar olan yerden; o da aynı muhteşem deniz. Karar sizin.
Acısı Plajları:
Doria Beach:
Kaş çıkışındaki Akçagerme Plajı bizim son 2 seneye kadar favorilerimizden biri idi, Turizm ve Otelcilik Lisesinin işlettiği bu plaj, özellikle çocuklu aileler için çok ideal, biz Can küçükken çok kullandık, içinde minik de olsa 2-3 su kaydırağı da var ve belli saatlerde ücret karşılığı kullanılıyor. Son 2 senedir gitmiyoruz ama, fırsat kalmıyor da diyebiliriz. Fiyatlar çok uygun, çalışanlar hep öğretmen ve öğrenciler olduğu için işletme de düzgün .
Gelelim, Türkiye’nin ve dünyanın en güzel plajlarından sayılan KAPUTAŞ Plajı‘na. Kaş’tan yaklaşık 20 km uzakta olan Kaputaş son yıllarda o kadar popüler oldu ki, artık korkunç bir otopark problemi var! Biz her sene gitmiyoruz hatta diyeyim ki nerden baksan 10-15 senedir hiç o merdivenleri inip girmemişiz denize ama her sene yukarıdan bir aile fotomuz vardır çünkü deniz hep dalgalı olurdu ve eskiden tuvalet bile yoktu, susuz kalsan içecek su bulamazdın sonra Belediye burda tesis yapmaya kalktı ve özellikle çevreciler çok tepki verdi, ben de doğal güzelliklerin bozulmasına karşıyım ama ilk defa bu sene akşam üzeri uğradık biz ve bana çok kötü gelmedi (linç etmeyin lütfen) . Tuvaletler yapılmış, duşlar yapılmış, otopark için yukarıda dağlar törpülenip yer açılmış, hatta doğaya zarar vermemek için o kanalizasyon ve diğer atıklar için belirli zamanlarda koca vinç indiriliyormuş ve güzel tarafı artık pislik içinde değil. Ama özellikle bayram zamanı falan hiç tavsiye etmem, resmen yol tıkanıyor ki bizim bu gidişimizde bile saat 11 de geçerken önünden yol çok kötü idi, her yerde araba parketmişlerdi ve aşırı kalabalıktı ama akşam 6 gibi dönüşte uğradığımızda çok sakindi. Hem de güneş batışı yaklaştığı için gökyüzü muhteşemdi. Bir sene de güneş doğuşu yakalamıştık orada, o da muhteşemdi.
Kaputaş’da Gün Doğumu:
Kaputaş’ın panoramik görüntüsü:
Bizim Kaş ile Kaputaş arasında isimsiz, muhteşem koylarımız vardı, şemsiyeni sandalyeni alıp gittiğin, ismi olmayan ama muhteşem koylar, 1-2 aile olurdu ama bu sene gördüm ki onlar bile tesislenmiş, geçen sene bu kadar değildi, yolun diğer tarafında sadece bir minibüs cafe vardı ama bu sene şezlong atmış hatta cabanalar yapmış, orası da beach club olmuş; yol üstünde geçerken görebilirsiniz, Nicomedia Evlerinden hemen sonra.
Kaş’a gitmişken PATARA yapmadan olmaz! Dünyanın en güzel kumsallarından biri Patara Plajı, 18 km lik bir kumsala sahip, ben hiç baştan sona yürümedim hatta yakın uca bile yürümedim ama o da bir deneyim tabii:) Patara Plajına giderken antik kentin içinden geçiyorsunuz ve girişte müze kartınız varsa ücretsiz girebilir ya da sadece plaj kullanacaksanız ona göre bilet alabilirsiniz, antik kenti de gezmek isterseniz ki öğle saatlerinde değil ama sabah ya da akşam üzeri kesinlikle tavsiye ederim, biletinizi ona göre alabilirsiniz. Plajda Belediyeye bağlı bir tesis mevcut, duş-tuvalet ve cafe, genelde basit şeyler ama orada yeterli geliyor hatta bira-patates çok iyi gidiyor:) Patara Plajının dalgalı hali de dümdüz hali de güzel bize göre, bir kere çocuklar çok eğleniyor, her bir tarafımıza kum girmesini sevmesek de dayanabildiğimiz tek kum plaj:)
Dilerseniz Patara Kum tepelerinde Instagramlık fotoğraflar çekilebilirsiniz ya da benim kadar tembel olup gördüğünüz ilk tepecikte çekebilirsiniz:) Bu arada Patara, deniz kaplumbağalarının üreme bölgesi o yüzden plaj akşam saatlerinde onlara ait ve bazı bölgelerde otellerin desteği ile çevrelenmiş üreme alanlarını görebilirsiniz.
Bu arada Kaş Plajları kesinlikle bunlarla kısıtlı değil, Yarımadanın merkez tarafından girişinden itibaren tıpkı Küçük Çakıl gibi, setler üzerinden girebileceğiniz plajları mevcut, sonra Kaş Camping var ki Türkiye’nin en iyi kamp alanları arasında gösterilmekte, dışardan girişe izin veriyorlar mı emin değilim ama.
Ayrıca, Küçük Çakıl’da Helikopter Pistinin hemen dibindeki muhteşem denizi kaçırmayın, sadece inişi ve çıkış çok meşaketli, ben uzaktan muhteşem rengine bakıyorum:)
Bunların dışında, dilerseniz küçük tekneleri kiralayıp size özel koylarda denizin tadını çıkartabilirsiniz ya da dalış merakınız varsa, unutmayın Kaş bir dalış cennetidir ve muhteşem yerlerde dalış yapıp, yüzebilme şansına sahipsiniz.
İYİ TATİLLER…..